|
Aksum İmparatorluğu |
Meroe'nin (bkz.
Meroe Uygarlığı) rakibi olan
Aksum İmparatorluğu'nun kökenleri Afrika
kıtasında değil, Arabistandadır.
M.Ö. 1000 yıllarında Yemen'de küçük
fakat zengin devletler kurulmuştu.
Bunlardan biri de, sanıldığına
göre,
Hazreti Süleyman dönemindeki
Saba devletiydi. M.Ö.
VII. yüzyılda
Sami dilini konuşan
bazı topluluklar nüfus artışı yüzünden
Yemen'i terkedip Kızıl Deniz'in
karşı kıyısına geçtiler ve Etiyopya
yaylasının kuzeydoğu ucuna yerleştiler. Tarımla uğraşan bu
toplumlar gelişerek yerli halkı egemenlikleri
altına almayı başardılar.
Yerli halk, yeni gelenlerin kültürünü
ve dilini benimsedi. Yeni gelenlerden
Habaşat adıyla bilinen
bir topluluk, M.Ö. III. yüzyılda,
başkenti
Aksum olan bir krallık
kurdu.
Yunanlıların
Aksum kralları
üstünde büyük etkisi vardı. Bu
bağıntı onların Hristiyanlığı kabul
etmesinde rol oynadı. Din değişiminde
baş rolü ise, M.S. IV. yüzyıl
da,
Frumentius (y. 300-380) adlı
bir Suriyeli oynadı.
İskenderiye
patriği, Frumentius'u Aksum piskoposu
görevine atamış, bir çeyrek
yüzyıl kadar sonra da Hristiyanlık
ülkede kök salmıştı. Hristiyan Aksum
yöneticileri güney Arabistan'
ın bazı bölgelerini M.Ö. VI. yüzyılda
ele geçirdiler ise de daha
sonra
Persler tarafından geri püskürtüldüler.
Bundan sonra Aksum
devleti gerilemeye başladı. Mısır'ın
müslüman Arapların eline geçmesiyle
Kızıl Deniz'den geçen ticaret
yolları tıkandı. Krallık, göçebelerin
saldırıları karşısında daha fazla dayanamadı
ve çöktü. Ancak, siyasal,
dinsel ve kültürel gelenekleri halk
arasında devam etti ve Ortaçağ'da
Etiyopya'nın iç bölgelerinde, yeniden
canlılık kazandı.
|
Aksum Dikilitaşı |
En yüksek dikilitaşlardan biri olan bu Aksum dikilitaşı, bu uygarlıktan kalan nice anıtlardan biridir.
Wikipedia'dan alıntı:
Aksum ve İslam
Aksum'un İslam'la olan bağları çok eski zamanlara dayanır. İbn Hişam'ın anlatımlarına göre, Hz. Muhammed Kureyş aşiretinden çektiği zulmün karşısında, aralarında kızı Rukiye ve eşi Osman bin Affan'ın da bulunduğu ufak bir topluluğu Aksum'a yolladı. Aksum kralı Aşama ibn Abjar topluluğa sığınak verdi ve Kuraiş aşretinin topluluğu Arabistan'a geri gönderme taleplerini reddetti. Topluluğun bir kısmı Hicret'in altıncı yılına kadar Arabistan'a geri dönmedi ve bunlardan bazıları Etiyopya'nın Negaş bölgesine yerleşti.
0 yorum:
Yorum Gönder