Tarih Öncesi Çağlarda Sanat: Bölüm 2


Willendorf Venüsü
Willendorf Venüsü
Yazı dizimizin ilk bölümünü de okumayı unutmayın. (Bkz. Tarih Öncesi Çağlarda Sanat)

Arkeologlar Paleolitik sanatı iki ana kategoriye ayırırlar: duvarsal (parietal) sanat ve taşınabilir(mobiliary) sanat. Birinci kategori mağaraların tavanlarına, duvarlarına ve zeminlerine yapılmış olan sabit resimlerden, kabartmalardan ve heykellerden oluşur. İkinci kategori ise küçük, taşınabilir nesnelerden meydana gelir. Arkeologlar açısından, her iki türün de iyi ve kötü yanları vardır. Mağara sanatı ilk yapıldığı konumda ve çevrede bulunur, ama tarihini belirlemek zordur. Taşınabilir sanat ise tarihi iyi bilinen arkeolojik katmanlarda bulunmakla birlikte, hangi amaçla kullanıldığını gösterecek bir konum ve çevreden yoksundur. Taşınabilir sanat tek tek, birbirinden ayrı figürlerden oluşur; mağara sanatında ise bazen birbirleriyle ilintili olan yan yana figürler bulunmaktadır.

Mağara Sanatının Dağılışı

Mağara sanatına yalnız Fransa ve İspanya’nın Dordogne vadisi, yüksek Pireneler ve Cantabrian dağları gibi dar bir bölgesinde rastlanmaktadır. 100’ü aşkın mağara bilinmektedir. Bunların en ünlüleri Lascaux, Altamira ve Montespan mağaralarıdır. Ne var ki, söz konusu yapıtların pek çoğunun kesin yapılış tarihi bilinmemektedir.

Eldeki kanıtlara göre, en eski mağara La Ferrassie’de bulunmaktadır. Bu mağarada bulunan boyalı taşların aşağı yukarı 29.000 yıl önce yapıldığı (Aurignac katmanlarından)  hesaplanmıştır. Daha yukarı katmanlarda da resimler, kabartmalar ve heykeller bulunmuştur. Yani en eski dönemlerde duvarsal sanatın belli başlı üç tekniğine de rastlanmaktadır.

Aurignac döneminden sonra hayvan kemik ve boynuzlarının alet yapma amacıyla kullanımı arttıkça, taşınabilir sanat örnekleri de yaygınlaşmaktadır. Bunların en çok görülenleri, Venüs heykelcikleri ile, kalçaları ve karınları abartılmış, başları ve bacakları yarıdan kesik stilize kadın heykelleridir. Willendorf Venüs’ü kendine özgü yanlarıyla öteki heykelciklerden ayrılır. Venüs heykelcikleri Gravetyen döneme ait olup, bu dönemin öteki kalıntıları gibi bütün Doğu Avrupa’da hatta Sibirya’da bile bulunur. Biçimdeki abartmaların nedeni, kadının doğurganlığına duyulan ilginin ötesinde, sanatsal bir oranlama kaygısının ifadesi de olabilir.

Sanat mı, Büyü mü?

Mağara sanatını açıklamak amacıyla çeşitli savlar ileri sürüldü. Bu savların en basiti “sanat sanat içindir” şeklinde özetlenebilir. Breuil tarafından ileri sürülüp uzun bir süre benimsenen görüşe göre, gerçek amaç, av hayvanının resmini yaparak onu büyüsel etki altına almak ve insanla hayvan türleri arasında totemik bir bağlantı kurmaktı. Bu resimlerin cinsel simgelerle ilişkili olduğu savı fazla destek bulmadı. Bazı bilginler, daha sonraki dönemlerde yapılan taş-sanatı (örneğin, Kalahari ve Avustralya yerlilerinin resimleri) ile karşılaştırmalar yaparak, tarih öncesi insanını açıklamaya çalışmaktadır.

Lascaux Mağarası
Lascaux Mağara
Lascaux mağarasında bulunan ünlü hayvan resimleri

Paleolitik duvar sanatının en son keşfedilen örneklerinden biri olan bu mağara, 1940 yılında köpekleriyle geziye çıkan çocuklar tarafından bulunmuştu. Lascaux resimlerinin bu bölümünde Avrupa bizonları (Bos primigenius) görülmektedir. Bu bizon soyu XVII. yüzyılda ortadan kalkmıştır.

Çatal Höyük Tapınak
Çatal Höyük Tapınak
 
Çatal Höyük Yerleşim
Çatal Höyük Yerleşim


M.Ö. 6000 ya da 7000 yıl önce yapılmış olan bu tapınak, Anadolu’nun Çatal Höyük yöresinde bulunur. Bu yöre nüfusu birkaç bini bulan ilk yerleşme yeri olabilir. Kazılar sırasında ekonomik yaşamın belkemiğini oluşturan hayvan sürülerine adanmış birçok tapınak bulundu. Yapıların görünümü tapınaklara ve evlere kapı yerine tavandan girilip çıkıldığını göstermektedir.

0 yorum:

Yorum Gönder