Yakın Doğu’daki Arkeolojik Keşifler

XIX. yüzyılın ortaları aynı zamanda büyük Yakın Doğu uygarlıklarının da keşfedildiği dönemdi. Mezopotamya, 1840’larda Austin Layard’ın (1817-1894) Ninova’da yaptığı çalışmalara ve Asur heykellerinin bulunduğu höyükleri yağmalamak  için Fransız ve İngiliz arkeologlarının giriştiği şiddetli rekabete sahne oldu. 1870’lerde Heinrich Schliemann (1822-1890) Truva’da ve Mykenai’de  yaptığı kazılarla Tunç devri Yunan eserlerini ortaya çıkardı. Daha önce bilinmeyen bir uygarlıktan önce var olan başka bir uygarlık da 1900’lerde Girit adasında Knossos’da ortaya çıkarıldı.

İnsanoğlunun geçmişe doğru uzayıp giden tarihi ve tarih öncesi döneme ait çok sayıda yeni keşif, tarihsel bir sıraya sokularak, Taş, Tunç ve Demir devirleri olarak sınıflandırıldı. Bu sınıflandırma ilk kez Christian Thomsen tarafından 1816 yılında Kopenhag müzesinde bulunan bazı eşyalara uygulandı. Daha sonra bu yöntemin doğruluğu Thomsen’in izleyicisi Jens Worsaae tarafından stratigrafiyle kanıtlandı.


Tarih öncesi araştırmalarının gelişmesi bir anlamda Gordon Childe ile birlikte, 1920’lerde başlamıştır. İnsanın atalarına ilişkin çalışmlar Louis Leakey’in Afrika’da yaptığı çalışmalarla daha da eski tarihlere uzanır. Amerika kıtalarında arkeolojik düşüncenin gelişmesi, Eski Dünya’yı ve bu dünyanın düşüncelerini güçlü bir biçimde etkilediği gibi, bunun tersi de söz konusu olmaktadır ve gün geçtikçe dünyanın çeşitli bölgelerinde yürütülen arkeolojik araştırmalar birbirine bağlanmaktadır.

Truva-Hisarlık
Truva-Hisarlık

Türkiye’deki Hisarlık mevkiinin, Homeros’un Truva’sı olduğunu öne süren Heinrich Schlieman’da Homeros’un dünyasını ortaya çıkarmak bir saplantı halindeydi. 1870’lerde Mikene ve İtaka’da kazılar yaptı. Hisarlık’ta ortaya çıkardığı Tunç devrine ait mücevherlerin ‘Priamos’un Hazinesi’ olduğunu öne sürdü ve bunları Türkiye’den kaçırdı. Kazı yaptığı yedi yerleşme merkezinden ikincisinin Truva olduğunu sanıyordu, ancak şimdi bunun çok daha eskiye ait olduğu bilinmektedir.

Maçu-Piçu
Maçu-Piçu


And dağlarının yüksekliklerindeki Maçu Piçu adlı İnka köyü Hiram Bingham tarafından 1912’de keşfedildi. Arkeologlar ilk kez İnka dönemine ait böylesine iyi korunmuş bir yerleşme merkezi bulmuşlardı.

Tutankamon-howard carter
Howard Carter


Howard Carter (1873-1939) Tutankamon’un mezarındaki kazıyı yönetmişti, 1922’de mezarın girişini buldu, önünü temizledi ve zorlu bir çalışmadan sonra içerde harika şeyler buldu. Tutankamon 18 yaşında ölmüştü. Kendisinden sonra mezarının üstüne başka mezarların yapılması bu kalıntının girişini gizlemiş ama aynı zamanda da mezarı yağmadan korumuştur.

0 yorum:

Yorum Gönder